Avrupa Birliği, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) küresel sağlık sorunlarıyla mücadele etmek için 627 milyon Euro tutarında fon sağlama taahhüdünde bulundu. Bu fon, özellikle gelişmekte olan ülkelerde sağlık altyapısının güçlendirilmesi, pandemilere karşı daha etkili önlemler alınması ve dünya çapında sağlık sistemlerinin iyileştirilmesine yönelik çeşitli projelere aktarılacak.
Avrupa Komisyonu, küresel sağlık güvenliğini artırmak ve sağlık eşitsizliklerini azaltmak için yapılan bu bağışı, DSÖ’nün pandemi sonrası yeniden yapılanma çabalarını desteklemek amacıyla sağladığını açıkladı. Avrupa’nın bu büyük taahhüdü, sağlık alanında küresel işbirliğinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Komisyon, bağışın, DSÖ’nün öncelikli projelerine destek sağlayacağını ve özellikle COVID-19’un yol açtığı küresel sağlık krizinin etkilerinin iyileştirilmesine katkıda bulunacağını belirtti.
Yeni finansal desteğin, dünya genelinde sağlık altyapısının güçlendirilmesine, salgın hastalıkların önlenmesine yönelik önlemlerin alınmasına ve sağlık sistemlerinin daha dayanıklı hale getirilmesine yardımcı olması bekleniyor. Ayrıca, bu fonun, sağlık hizmetlerine erişim konusunda büyük zorluklar yaşayan ülkeler için önemli bir kaynak oluşturması planlanıyor.
Avrupa Birliği, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesinin yanı sıra, aşı erişiminin artırılması ve sağlık eğitimine yönelik yatırımların yapılması gerektiğini vurguladı. Bu bağış, Avrupa’nın sağlık alanındaki küresel sorumluluklarını yerine getirme yönündeki kararlılığını pekiştiriyor. AB’nin liderliğinde yapılan bu fon katkısı, özellikle düşük gelirli ülkelerde sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor.
Avrupa Komisyonu, DSÖ ile olan bu işbirliğinin sadece sağlık alanında değil, aynı zamanda ekonomi ve toplumsal kalkınma üzerindeki olumlu etkilerinin de uzun vadede görüleceğini belirtti. Fon, yalnızca pandemiyle mücadeleye değil, aynı zamanda sağlıkta eşitlik, yoksullukla mücadele ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de katkı sağlayacak.
Bu fon taahhüdü, dünya genelinde sağlık krizlerine karşı ortak bir çözüm arayışının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor ve diğer ülkelere de benzer katkılar sağlama çağrısı yapıyor.