Türk bilim insanı Canan Dağdeviren, NTV’ye verdiği röportajda, üzerinde uzun süredir çalıştığı elektronik sütyenin yakın gelecekte piyasaya çıkacağı müjdesini verdi. Dağdeviren, bu yenilikçi ürünün teknolojik gelişmeler sayesinde kadın sağlığını iyileştirme potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Elektronik sütyenin, kadınların sağlık sorunlarını takip etmede ve önlemede önemli bir rol oynayacağını vurgulayan Dağdeviren, bu projede geldiği aşama hakkında detaylı bilgiler verdi.
Canan Dağdeviren, elektronik sütyenin temel amacının, kadınların biyolojik verilerini sürekli izleyerek sağlık durumlarını daha iyi analiz etmek ve erken teşhis için bir araç sunmak olduğunu söyledi. Bu sütyen, giyilebilir teknolojiyle donatılmış bir ürünü temsil ediyor ve kadınların günlük yaşamlarında rahatça kullanabilecekleri bir formda tasarlanmış. Sütyenin, vücut sıcaklığı, kalp atış hızı ve diğer biyolojik verileri ölçebileceği belirtiliyor. Böylece kadınlar, sağlık durumlarını takip etmek için bir cihaz taşıma zorunluluğu hissetmeden bu verileri toplayabilecek.
Dağdeviren, bu teknolojinin kadın sağlığına yönelik devrim niteliğinde bir adım olduğunu vurgularken, özellikle kadınların yaşam boyu maruz kaldıkları sağlık risklerine karşı önceden bilgi sahibi olabilmelerinin önemine değindi. Elektronik sütyenin, meme kanseri gibi hastalıkların erken teşhisinde de önemli bir rol oynayabileceğini söyledi. Bu sayede kadınlar, vücutlarında herhangi bir değişiklik veya hastalık belirtisi olduğunu daha erken fark edebilecek ve doktora başvurma sürecini hızlandırarak tedaviye erken başlanmasını sağlayabilecekler.
Projenin gelişim sürecine değinen Dağdeviren, 3 yıl içinde ürünün piyasaya çıkması için çalışmaların hızla devam ettiğini belirtti. Ayrıca, sütyenin hem estetik hem de fonksiyonel açıdan günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilecek şekilde tasarlandığını ve farklı yaş gruplarındaki kadınlara hitap edecek özellikler barındıracağını ifade etti.
Canan Dağdeviren, bu tür projelerin kadın sağlığına olan katkılarını artıracağına ve teknolojinin hayatımıza daha entegre olacağına dikkat çekerek, bilimsel çalışmalarına devam edeceğini belirtti.